4 Ağustos 2012 Cumartesi

Yazı Odasında Yolculuklar - Paul Auster



Daha önce Paul Auster’in Görünmeyen ve Son Şeyler Ülkesinde isimli kitaplarını okumuş biri olarak bu kitabın çok çok farklı olduğunu söyleyebilirim. Ayrıca bloguma adını bahşeden bir kitabı bu kadar geç okumuş olmam da büyük kayıp.

Kitap bilincini kaybetmiş yaşlı bir adamın birer adet yazı masası, yatak ve sandalye bulunan hücre gibi bir odada uyanmasıyla başlar. Yazar bu adamın adını söylemez bize, onun hakkında hiçbir bir bilgi vermez ve ona Bay Boş diye hitap etmeyi seçer. Bay Boş orada neden bulunduğunu bilmemekte ve anlamaya çalışmaktadır.

Kitaptan uzun uzun bahsedip okumak isteyenlerin hevesini baltalayacak değilim. Ama kitapta bulunan güzel bir detaydan bahsetmeden geçmeyeceğim. Bay Boş'un odasına gelip giden kişiler yazarın daha önceki romanlarının kahramanlarıdır. Yazara ait okuduğum kitap sayısı göz önünde bulundurulursa ben sadece birini tanıyabildim ama daha çok kitabını okumuş bir kişi için daha eğlenceli bir hal alabilir bu detay.

Kitabın bize anlattığı kurgulanmış bir hikayeden çok daha fazlası. Okumanızı tavsiye ederim. 

Arka Kapak
Bir yatak, bir yazı masası ve bir iskemleden başka bir şey bulunmayan, tek kapılı, tek pencereli bir oda. Yaşlı bir adam, bu odada belleğini yitirmiş olarak uyanır. Kim olduğunu, buraya nasıl geldiğini anımsamaz. Odaya gelen belli belirsiz kişiler, Bay Boş’a anımsayamadığı suçlar yöneltirler, kimliği ve geçmişine ilişkin örtük sözler ederler. Tavana gizlenmiş bir kamera durmadan fotoğrafını çeker, bir mikrofon odadaki her sesi kaydeder. Biri izlemektedir sanki. Günümüz Amerikan edebiyatının en yaratıcı yazarı Paul Auster’ın yeni romanı Yazı Odasında Yolculuklar, gizemli metinleri, bilmece kimlikleri, kahramanının gizli geçmişi ve belirsiz işkencecisiyle belki de yazarın en tuhaf romanı. Ama Bay Boş’un dünyasının bizim dünyamızdan çok da farklı olmadığını düşünürsek, belki de o kadar tuhaf değil. Bay Boş’un kurmaca yaşamı, Kafka, Beckett ve Borges’in yarattıkları dünyadaki yerini alırken, günümüz gerçekliğini tüm ürkünçlüğüyle sezdiriyor okura.

 

5 yorum:

  1. Bu yazar okuyacaklarım arasında başlarda yer alıyor.Tanıtım için teşekkürler..

    YanıtlaSil
  2. Rica ederim. Asıl zaman ayırıp okuduğunuz için ben teşekkür ederim. :)

    YanıtlaSil
  3. merhabalar,

    Arkası yarın roman" formatlı bloguma beklerim!

    http://huseyinutun.blogspot.com/

    yorumumu silebilirsiniz.

    YanıtlaSil
  4. paul auster mükemmel bir yazar. ben en çok sunset park'ı severim. bunu okumadım ama okuyacağım. blog ismi de buradan sanırım ya da auster blog ismini kopyalamıştır :))) çekilişime de beklerim http://myworldinthebooks.blogspot.com/2013/04/ilk-cekilisim.html

    YanıtlaSil
  5. Evet Paul Auster kaliteli bir yazar. Ben de henüz Sunset Park'ı okumadım. Blog ismini de bu kitaptan aldığım/çaldığım doğrudur. :)

    Blog çekilişlerine katılmıyorum. (Çekilişleri duyuracak bir fecabook/twitter hesabım bile yok malesef.) Ama blogunuzun takipçisiyim. Kaliteli yazılar yer alacak bir bloga benziyor daha şimdiden.

    YanıtlaSil